Kadınlarda en sık rastlanılan kanser türü olan meme kanseri, meme dokusundaki süt kanalı veya süt bezi hücrelerinde ortaya çıkan bir kanser türüdür. Ortalama olarak dünyada her 8 kadından 1’inin yaşamının bir döneminde meme kanseri ile karşı karşıya kalacağını söylemek mümkündür.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir sorusuna yanıt vermeden önce ilk olarak meme kanserini tanımak gerekir. Meme kanseri, süt kanallarında veya sütün üretildiği süt bezlerinde oluşmaktadır. 40 yaşından sonra görülme sıklığı artmakla birlikte, bu kanser herhangi bir yaşta da görülebilmektedir. Bu nedenle meme kanserinin belli bir yaş için sınıflandırılması doğru değildir. Ayrıca hastalık yalnızca bir kadın hastalığı olarak ele alınmamalıdır. Çok düşük oranlarda erkeklerde de meme kanseri oluşabilmektedir.
Meme kanserinin risk faktörleri incelendiğinde; önlenebilir ve değiştirilemeyen risk faktörleri olarak iki ana grupta ele almak mümkündür.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir sorusundaki önlenebilir risk faktörleri bireylerin yaşam standartlarındaki değişiklikler ile önlenebilmektedir. Özellikle sigara ve alkol tüketiminin azaltılması ve durdurulması, sağlıklı bir yaşam standartlarına kavuşulması adına yapılan egzersizler ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları önlenebilir risk faktörlerine karşı alınabilecek önlemlerdir.
Diğer ana grupta yer alan değiştirilemeyen risk faktörleri ise; cinsiyet ve yaş gibi genetik unsurlardır. Özellikle yoğun meme dokuları, erken yaşta adet görmeye başlama, geç menopoz ve aile içerisindeki kanser öyküleri büyük risk faktörlerini oluşturmaktadır. Bu nedenle özellikle bu grup içerisinde yer alan her kişinin büyük oranda meme kanseri riskini taşıdığını söylemek ne yazık ki mümkündür.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir sorusunda kanserin gelişimindeki en etkili faktörlerinin de ifade edilmesi gerekmektedir. Özellikle aşırı kilolu ve obez hastalar ile yeterli fiziksel aktivite yapmayan kişilerin meme kanseri riskinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Yağdan zengin beslenmenin ve günde iki kadehten fazla alkol kullanımının meme kanseri riskini arttırdığı kanıtlanmıştır. Sağlıklı beslenerek, düzenli spor yaparak ve alkol ve sigaradan uzak durarak meme kanseri riskimizi azaltabiliriz. Diğer önemli risk faktörlerini sıralamak gerekir ise;
Meme kanserinin en yaygın ve belirgin şikayeti meme içerisinde ağrısız hissedilen kitledir. Bunun dışında meme dokusunda oluşan sertlikler ve her iki meme arasındaki yapısal farklılıklar, memede cildinde gelişen renk ve yapı bozuklukları, yaralar, meme cildinde veya meme başında içeri çekilme ve meme başından kanlı ya da berrak sıvıların gelmesi, meme kanserinin genel belirtileri olarak ifade edilebilir. Bu belirtiler meme kanserini geç dönem belirtileridir. Bu belirtiler ortaya çıkmadan çok önce (bir, iki yıl) hiçbir meme şikayeti yokken yılda bir düzenli olarak yaptırılacak mamografi ve ultrasonografi ile meme kanserini belirti vermeden teşhis etmek mümkün olmaktadır.
Meme diğer kanser türlerine kıyasla özellikle ileri evrelere gelene kadar herhangi bir belirti vermeden sessizce ilerleme gösterebilmektedir. Bu nedenle hastalığın belirti vermeden önce fark edilmesi için tüm kadınların meme kanserine ve risk faktörlerine karşı bilinçli olması gerekmektedir. Bu nedenle memesinde herhangi bir şikayet olmasını beklemeden meme kanserinin erken tanısı için tarama programlarının düzenli ve aksatılmadan yapılması gerekir. Bu şekilde meme kanserinin çok erken evrede tanınması sonucunda tedaviler büyük bir başarı ile sonuçlanmakta ve hastalık tamamen tedavi edilebilmektedir.
Hastalığın tedavi yöntemi ve kullanılan teknikler hastaya ve meme kanserinin evre ve biyolojik davranış biçimine göre değişiklik göstermektedir. Özellikle hastanın yaşı, diğer sağlık sorunları, kanserin boyutu ve evresi uygulanacak tedavi yönteminin basamaklarını oluşturmaktadır. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi seçeneklerinin belirlenmesi meme cerrahı, medikal onkolog ve radyasyon onkoloğu tarafından birlikte kararlaştırılır.